Hastanemi Aç Platformu: Hastane kapatmalar gündemden çıkmalı
Nur Kaplan
ANKARA – Maraş merkezli depremlerde 43 binden fazla insan hayatını kaybetti, onbinlerce konut ve kamu binası yıkıldı. Sarsıntı bölgesinde çok sayıda hastane ciddi hasar görürken, bazı özel ve kamu hastaneleri yıkıldı.
Ankara Tabip Odası’nda gündeme gelen Hastanemi Aç Platformu üyeleri, “Depremler hastanelerin önemini bir kez daha göstermiştir” şeklinde bir açıklama yaptı. Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Asuman Doğan, deprem sonrası sağlık hizmeti konusunda yapılması gerekenleri anlattı.
‘SAĞLIK KURUMLARI DİRENÇLİ DEĞİL’
Deprem bölgelerindeki sağlık kurumlarının iyi yapılmadığını, yenilenmediğini ve hatta son dönemde yapılan hastanelerin bile güçlü olmadığını belirten Doğan, kamu hastaneleri, özel hastaneler, aile sağlığı merkezleri ve diyaliz merkezlerinin kullanılamaz hale geldiğini ifade etti. Doğan şunları söyledi:
“Örneğin Hatay’da İl Sağlık Müdürlüğü binası bile yıkıldı. TTB’nin (Türk Tabipleri Birliği) raporuna göre Hatay, Antakya Toplum Sağlığı Merkezi’ndeki aile sağlığı merkezlerinin tamamına yakını kullanılamaz hale geldi. Hatay’da son dönemde yaşanan depremlerle birlikte ilimizde devlet hastanesi bulunmamaktadır. Günlerce il merkezi ve ilçelerde sağlık hizmetleri yetersiz kaldı, sadece ilk müdahale ve sevk işlemleri yapıldı, yaralılara aşı yapılamadı. Çok sayıda hasta Adana Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne sevk edildi. 20 Şubat Hatay depreminde orası da hasar gördü, hastane boşaltıldı.”
‘YARALILAR NAKLİYE EDİLİYOR’
Yaralıların Ankara, İstanbul, Adana, Mersin ve Antalya gibi illere sevk edildiğini belirten Doğan, “Bu illerde şehir hastaneleri dahil büyük hastanelerde elektif ameliyatlar ertelendi, servisler depremzedelerin tedavisine ayrıldı, diğer hastaların sağlık hizmetleri ertelenmek zorunda kaldı. Pandeminin yoğun olduğu dönemlerde de aynısını yaşadık” dedi.
İşte Hastanemi Aç Platformunun beyin sarsıntısı sonrası sağlık hizmetlerine ilişkin 10 tavsiyesi:
1. Sağlık hizmetlerinin planlanmasında, sağlık kurumlarının yapımında ve yenilenmesinde bilimin gereklerinden sapmamalıdır.
2. Bunları yaparken kentsel rant yaratma hevesinden vazgeçilmeli, hizmet alımı-hasta garantili şehir hastaneleri değil, şehirlerin ve hatta Türkiye’nin ihtiyaçlarına göre planlama yapılmalıdır.
3. Yaralıların tedavi için 1100 kilometre uzaktaki hastanelere nakledilmek zorunda kalması, sağlık hizmetlerinin merkezi dev hastaneler üzerinden planlanmasının sakıncalarını bir kez daha göstermiştir.
4. Daha önce pandemi, artık Türkiye’nin olağanüstü durumların ve felaketlerin sıkça yaşandığı bir ülke olduğunu sarstı. Mevcut hastanelerimize ihtiyacımız olduğu açıktır. Hastane kapatmalar tamamen gündemden kaldırılmalıdır.
5. Şehirlerin ulaşımı kolay yerlerinde bulunan mevcut hastanelerimize, özellikle yıllardır “nasıl olsa kapatılacak” denilerek yatırımı yapılmayan, çivi bile çakılmamış hastanelerimize gerekli yatırımlar yapılmalıdır. hastaneler tarihi kimliklerini koruyarak güçlendirilmeli ve yerlerinde yenilenmelidir.
6. Örneğin geçenlerde yaptığımız basın açıklamasında önemini anlatmaya çalıştığımız Dışkapı ve Sami Ulus Hastanelerinin kapalı olduğu söylenen ve birden fazla hastaneleri olduğu söylenen arazilerine baktığımızda farklı zamanlarda yapılan yapılar, kapatılmadan, hekim, sağlık çalışanı ve hasta mağdur edilmeden mevcut yerlerinde yenilenmesi ve güçlendirilmesi çok güzel. olası.
7. Kesin durum Türkiye Yüksek İhtisas, Ankara Örneği, Ankara Fizik Tedavi, Ankara Atatürk, Bursa Ülke gibi kapatılıp çürümeye terk edilmiş hastanelerimiz için de geçerlidir. Bu hastaneler de gerçek bir planlama ile gerekli yatırımlar yapılarak sağlık hizmetine kazandırılmalıdır.
8. Bunlar arasında Ankara Fizik Tedavi Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne bu dönemde özel bir önem verilmelidir. Depremde 100 binden fazla yaralımız oldu. Uzun vadede maalesef bu yaralılar arasında felç (parapleji, hemipleji), kafa travması, amputasyon, kırık, kırık sonrası geç komplikasyonlar nedeniyle engelli vatandaşlarımız olacaktır. Bunun anlamı çok uzun randevularla desteklenen rehabilitasyon hizmetlerine olan ihtiyacın daha da artacağıdır. Kapanmadan önce 297 yataklı olan bu hastanenin öncelikle gerekli hazırlıklar yapılarak açılması gerekiyor. Rehabilitasyon hastalarının refakatçileri ile kalarak tedavi görmeleri ve psikososyal güçlendirme çalışmaları için uygun bir hastanedir.
9. Bu planlama ve tadilatlar yapılırken Tabip Odaları, Diş Hekimleri Odaları, Mimarlar Odası, İnşaat Mühendisleri Odası ve Şehir Plancıları Odası gibi alanında uzman kuruluşlar ile işçi sendikaları, muhtarlıklar ve mahalli idare temsilcileri insanlar sürece dahil edilmelidir.